İmamoğlu: Seçimi ‘Darbe Girişimi’ Olarak Duyurmak Darbedir
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Manisa, Akhisar ve Turgutlu vatandaşlara seslendi. İmamoğlu, “Seçimi ‘darbe girişimi’ ilan etmek darbeciliğin özüdür. Demokrasiyi anlamak değildir. Demokrasiye ihanettir. Demokrasiye ihanet etmeye çalışanlar ayağa kalksınlar. İstanbul’u hatırlasınlar. onlar kazanır, siyasi irade ortaya çıkar, diğeri kazanırsa onun adı olur.” “Darbe oluyor. Bu ülkenin namuslu, dürüst ve aklı başında insanlarını bu saçmalıklarla kandırabileceklerini sanıyorlar. Vatandaşın oy vererek darbe yapacağını sananların gerçekten aptal olduğunu düşünüyorum. Yapabilirler” Hiçbir hayır düşünmeyin. Millete saygıları yok. 86 milyonluk bu aziz milletten kimse vazgeçmeyecek.” Halkımızın efendisi olmasın” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekrem İmamoğlu, Manisa’nın Akhisar ve Turgutlu ilçelerinde vatandaşlara seslendi. Akhisar ve Turgutlu toplantılarında İmamoğlu’na; CHP Küme Başkan Yardımcısı Özgür Özel, Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın. Eşi Dilek İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu da İmamoğlu ile birlikteydi.
Akhisarlı aerobik cimnastikte dünya şampiyonu Ayşe Begüm Onbaşı’yı anan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Ayşe Begüm, kızınızın başarılarını alkışlıyorum. İnşallah onu olimpiyat şampiyonu yaparız. Cümlelerimin başında özellikle spordan bahsetmiştim. Spor sadece kazanmak için yapılmaz. O zamanlar Beylikdüzü’nün nüfusu 250 idi. ‘Allah bilir benim kalbimi her şeyden çok, bu ilçede yaşayan 250 bin kişinin kalbine girmek isterim’, ‘Oy versinler vermesinler’ dedim. onun için spor Bu sadece bir şampiyonluk değil. Bu bir kalp kırıklığı meselesi. Sporda da siyasette de düşmanlık olmaz. Rakibe ‘düşman’ denilemez. Düşman muamelesi görmeyin. ‘Düşman’ asla çağrılmaz. Sadece rakip olurlar. Dışarı çıkarsın, yarışırsın, ya kazanırsın ya da kaybedersin. Oh, onlara karşı hiç kaybetmedim. Bu arada sana söyleyeceğim. Ama kaybetseniz bile rakibinizi tebrik ediyorsunuz. Siz yolunuza devam edin. bu siyaset sporCentilmence yapılmalıdır.
Size İstanbul’dan 16 milyon insanın selamını getiriyorum. Neredeyse 14 Mayıs. Takvime bakmanıza gerek yok. Bakın iktidardakiler ne diyor, seçime ne kadar az zaman kaldığını anlıyoruz. Kimyaları bozuldu. Seçimi kaybettiklerini anladılar. Kulakları, ağızlarından çıkanları duymuyordu. Nedir? 14 Mayıs seçimleri siyasi bir darbe girişimiydi. Bak, bak, bak, bak, bak! Demokrasinin ne olduğunu unuttular. Onlara demokrasiyi hatırlatacağız. Halkın iradesi nedir, unuttular. Vatanı kendilerinin, babalarının malı zannediyorlar. Devleti kendi şirketleri sanıyorlar. 14 Mayıs’ta barış ve kardeşçe oy kullanacak 86 milyon insanımızın darbeci ilan edilmesi tam bir akılsızlıktır. söylediklerine göre; 14 Mayıs’ta sandıkları açacağız. Halkın oylarına bakacağız; Darbe miydi, değil miydi? Nasıl anlayacağız? Commonwealth kazanırsa, sorun değil. Dedikleri bu. Ama milli irade ortaya çıkıp, Millet İttifakı kazanır kazanmaz darbe olur. Bak, bak, bak, bak…
“KAZANDIĞINDA SİYASİ GÖSTERİR; KAZANANCA ADI ‘DARBE’DİR”
Seçim günü oy kullanan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu durumda suçlanamaz. Bu akıl değil, bu ahlak değil. Böyle bir siyaset yoktur. Böyle bir seçim yok. Bu vatansever değil. Kazandıklarında siyasi irade ortaya çıkıyor; Obur kazanırsa adı ‘darbe’ olur. Bu saçmalıklarla bu ülkenin namuslu, dürüst ve aklı başında insanlarını kandırabileceklerini sanıyorlar. Millete saygıları yok. Kendilerinden başka düşündükleri kimse yoktur. Sadece kendilerini düşünürler. Vatandaşın oy vererek darbe yapacağını sananların gerçekten aptal olduğunu düşünüyorum. Kimse onları düşünmüyor. gelmedi Siyaset savaş değildir. Siyaseti ölüm kalım meselesi olarak göstermeye çalışanlar, milletin iradesinden korkanlardır. Siyasetin o tarafından bakanların kaygısı büyüyünce -şu anda biraz kaygı- insanlar ne yaptığını ne söylediğini bilmiyor. Samanı samanla karıştırır. Bu şekilde oldular.
“ONLARI İYİ TANIYIN”
Hatırlamak; 31 Mart 2019’dan sonra aynısını İstanbul’da bize yapmaya çalıştılar. Hatta bir adım daha ileri gittiler. Seçimi iptal ettiler. Hatta önce ‘Bir oyla da seçim kazanılır’ dediler, sonra ’13 bin oyla seçimi kazanacağınızı mı sanıyorsunuz’ dediler. İnsanlarla bu şekilde konuştular. İnsanlar ne yaptı? Demokrasi 806 bin oyu tokatladı. Unutma, neden iptal ettiler? Zarfın içine aynen konulan üç oy pusulasına ‘doğru’, biri ‘sahte’ dediler. Bunu milletin gözünün içine bakarak utanmadan söylediler. Şimdi ne demek istiyorlar? Bazı vatandaşların oyu onlara giderse milletin iradesi; bazı vatandaşların oyları Millet İttifakına giderse ‘siyasi darbe’ olur. Onları iyi tanıyın. 14 Mayıs’ta bu ülkenin her yerinde eşit, onurlu ve saygın vatandaş çok kolay bir şey yapacak. Beş yıl kendisine hizmet edecek, kulunu kendisi belirleyecek. Devletin işi hizmettir değil mi? Devletin işi hizmettir. Kime? Bunlara kıyasla bir avuç insan. Bize göre size, millete hizmet ediyoruz.
“MİLLET SİZİ TAM EVİNİZE GÖNDERECEK”
Siyasetçiler ve yöneticiler milletin hizmetkarlarıdır. Bu kadar değil mi? Millet artık hizmetinden memnun değil ey hükümet, ey hükümet. Halk kararlı. İnsanlar sizi evinize mükemmel durumda gönderecek. Olay bundan ibaret. İnsanlar ne istiyor? Halk, güçlü, bilgili, ahlaklı ve yetkin yeni kullar istiyor. Millet, ‘Bu yetkin ve geniş kadroyla benim sorunlarımı ancak Millet İttifakı çözebilir’ diyor. Buradan duyuruyoruz. Göreceksin; Her endişenizi gidermek için gelip çözeceğiz. Sen tanıksın. Milletimizin gözlerine babam gibi bakmasaydık yıkılırdım. İşte bugün savaş tamtamlarını çalmaya çalışan beyler. Benim sözde isim takmam vb. Sindiremeyeceksin kardeşim, sindireceksin. Eve gidip aynaya bakacaksın, ‘Nerede yanlış yaptım? kendine soracaksın Evine git ve eşlerine biraz hizmet et. Güle güle güle güle; Milletin sizden beklediği hizmet tam da budur. Nokta. Seçimi ‘darbe girişimi’ olarak ilan etmek darbeciliğin ta kendisidir. Demokrasiyi anlamak değildir. Demokrasiye ihanettir. Buradan söylüyorum: Demokrasiye ihanet etmeye çalışanlar ayaklarını çeksinler. İstanbul’u hatırla. 86 milyonluk bu aziz milletimize kimse sahip çıkmasın. Bu hükümet, bu bakanlar istedikleri kadar seçimi savaş, darbe gibi göstermeye çalışmalılar.
“Bütün bildikleri bu: BÖLÜN, ŞEKİLLENDİRİN, YÖNETİN”
Bu güzel vatanı, bu aziz milleti baştan ayırmaya doyamadılar. Tek bir mottoları var: ‘Ayrılarak kazanacağız’ diyorlar. Tüm bildikleri bu: böl, böl, yönet. Yapmak istedikleri, ‘Millet bölünür, büyük parçayı ben alırım, koltuğumu korurum’ anlayışıdır. Tek düşündükleri bu. 14 Mayıs’ta millet hepsini değiştirecek, ters slogan atarak ‘Birlikte kazanacağız’ diyecekler. Kendisine hizmet edecek personeli kendisi seçecektir. Başka bir şey yapmayacak. Hizmetinizden memnun kalmazsak ne yapacağız? Onları eksiksiz olarak evlerine göndereceğiz. Vatandaş ‘Yeter söz milletin’ diyecek. Çünkü bu aziz millet, kendisine hizmet edecek güvenilir, muktedir, ahlaklı ve yeni bir hükümet istiyor. Millet, ‘Benim dertlerimi ancak Millet İttifakı çözer’ diyor. Milletin iradesi bu olunca biz yönetime geleceğiz ve bu hükümeti yönetenlere, Cumhurbaşkanı’na ‘Sayın bakanlarım, Sayın Cumhurbaşkanım; 14 Mayıs’tan sonra ülke zayıflar sanmayın. Biz onlara diyeceğiz ki evinize gidin, hanımlarınıza hizmet edin. Onları evlerine göndereceğiz. İnsanların senden beklediği tek şey bu olacak. Eve git, biraz ev işi yap. Belki de ülkenin durumunu anlıyorlar. Çok umutlu değilim ama öyle yapacağız, evlerine göndereceğiz.
“İLK TURDA İŞLERİ BİTİRECEĞİZ”
Sana bir şey söyleyeyim? Aramızda Kalsın; 14 Mayıs’ta birebir olacak. Hep ne dedik? Birlikte kazanacağız. Biz bu milleti barıştıracağız. 86 milyon insanı birbirinden ayrıştıran, ötekileştiren, dağıtanların, ‘Bana oy verenlerin canı cehenneme, vermeyenlerden de kurtulun’ diyenlerin devri kapandı. ‘Bu seçimi hiçbir parti kazanamaz’ diyoruz. Milletimizin 86 milyonu bu seçimi kazanacak.’ Çünkü biz demokrasiye inanıyoruz. Çünkü bu milletin her çocuğuna bire bir gözle bakıyoruz. Burada gençlerimiz ‘Dokuzuncu ok benim’ diyor. Dokuzuncu okum benim diyen gençlere bu ülkenin evladı gözüyle bakıyoruz. Bir avuç insanın çocuğuna değil, 86 milyon insanın çocuğuna hizmet etmeye geldik. Milletin ittifakı Türkiye’de siyaseti değiştirdi. Dayanışmayı, yardımlaşmayı, birlik ve beraberliği siyasete kazandırdı. 15 Mayıs’ta bu anlayış iktidara gelecek. Bundan sonra iktidarın adı halkın gücü olacaktır. 86 milyon insanın gücü ortak aklın, ortak duyguların ve ortak hedeflerin gücü olacaktır. Oylarımızı sonuna kadar Millet İttifakı’na vereceğiz. Birinci cinste işi bitireceğiz. Umutla. Başkanımız 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olacaktır.
“86 MİLYONA HİZMET VERMEYE GELİYORUZ”
15 Mayıs sabahı yeni ve keyifli bir ülkeye uyanacağız. Devlet artık her şeye adalet merceğinden bakacak. İnsana saygılı, merhametli, vicdanlı bir devletimiz olacak. Nitelikli, yetenekli, bilgili, analiz üreten, gece gündüz çalışacak bir hükümetimiz olacak. Sözüm size gece gündüz çalışacağız. İnşallah bu ülkenin sorunlarını kökünden çözeceğiz. Türkiye’nin sorunlarını çözeceğiz. Biz kimseyi zenginleştirmek için burada değiliz. 86 milyona hizmet etmeye geldik. En doğusundan en batısına, en kuzeyinden en güneyine; Ekonomiyi, eğitimi, sağlığı ve dış politikayı çok iyi bilen sayısız isim var aramızda. Özgür Önder’imle yıllardır yol arkadaşıyız. İşine olan tutkusuna saygı duyuyorum, o benim işim. Bizim gibi onlar da bu ittifakta çok güzel insanlar. Çok güzel şeyler yapacağız. Ekibimizde bizden başka kimler var biliyor musunuz? Sen varsın, milletin evlatları var. Milletin değerli çocukları var. Göreceksiniz, her zaman birlikte çalışacağız. Ekonomide hızla istikrar ve güven kazanacağız. Herkes yolunu görecek. Hesap defterimi herkes yapabilecek. Dünden bugüne ekonomi atılmayacak. Atık düzeni bu ülkeden gidecek, gidecek. sözüm sana; 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve bizlerin -Allah şahittir ki- sizin zararınıza bir kuruş getirmememizin uygun olduğunu biliyorum. Milletin cebini hortumlayanların hortumlarını çıkaracağız. İnşallah Türkiye sağlıklı büyüme ve toplumsal gelişme yolunda ilerleyecektir. Hızla gelişecek. Anne, biz bu sorunları çözebilecek insanlarız. Yanlış yaparsak yüzü kızaran çocuklarız.
“TARIMA, ÇEVREYE, İNSANA ZARAR VERMEYECEĞİZ”
Şehirlerin bütün sorunlarıyla tek tek ilgileneceğiz. Liderim Besim ve Çetin ile birlikte oturup Akhisar’ın ve Turgutlu’nun sorunlarına çözüm bulacağız. Seninle oturacağız, seninle konuşacağız. Bulacağımız şey bu. Tarım alanlarının imara açılmasını önleyeceğiz. Çiftçilerimize bire bir destek vereceğiz. Tarım ganimetinin önünde bu kadar yağma yapanların önünü keseceğiz. Özellikle eserinizin hak ettiği fiyata satılmasını sağlayacağız. Madenlere ve jeotermal enerjiye ihtiyacımız var ama bu ihtiyacı planlı, ilkeli, dünya standartlarında karşılayacağız. Tarıma, çevreye ve insana zarar vermeyeceğiz. İstikrarlı, adil ve şeffaf politikalarla ilerleyeceğiz. Vatandaşlarımız ne yaptığımızı görecek. Biz milletin işleriyle uğraşan insanlarız. Tanrı aşkına, seninle ilgili bir sorunumuz olabilir mi? Hayır, olmamalı. Gelişmiş dünya nasıl tarım ve sanayinin ortasında bir istikrar sağlamışsa, tarım ve sanayiyi nasıl birbirine bağlamışsa, biz de burada daha iyisini inşa edeceğiz. O nasıl güç kaynaklarını ve çevreyi koruyarak yönettiyse biz de yöneteceğiz, öyle de yapacağız.
“KEMAL KILIÇDAROĞLU SAYINLA EN ÇOK DEPREMİ KONUŞUYORUZ”
Bu konuyu en çok 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşuyoruz. Biz daha çok şehirleri güçlendirmekten, depreme dayanıklı hale getirmekten bahsediyoruz. Bir dakikada onbinlerce can kaybettik. Şehirlerimizin bir daha böyle bir şey yaşamasını istemiyoruz. Bize on yıllara mal oldular. Şehirlerimizin kalkınmasından ulaşımına kadar birçok konuda Türkiye’nin tüm şehirlerini dünyanın en modern şehircilik seviyesine getireceğiz. seninle konuşuyoruz Endişelenme. Bir şehirde sarsıntıya nasıl hazırlanılır, kentsel dönüşüm en hızlı nasıl yapılır; doğru biliyoruz. Bu konuda Türkiye’nin en deneyimli insanlarıyla yıllarca çalıştık. Daha dün İstanbul’da 253 konutun kentsel dönüşüm sürecini tamamladık ve tapularını dağıttık. Bugün, bu sabah İstanbul’un en önemli kentsel dönüşüm projelerinden birinin temelini attık. İnsanlarımızın güvenli evlerde yaşadıklarında ne kadar mutlu olduklarını biliyoruz. Hayat korkusu olmadan sağlam evinizde huzur içinde yaşamanın değeri paha biçilemez. Kentsel dönüşümü bir çıkar aracı değil, insanımızın güven içinde yaşaması gereken bir sorumluluk olarak görüyoruz. 6 Şubat’ı asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Hepinizin huzurunda tüm Akhisar’a, tüm Manisa’ya sesleniyorum.
“DEVLET YÖNETİMİ YANLIŞ PEHLIVAN YAPMAK İÇİN GELMEZ”
Devlet krizlere, afetlere ve musibetlere karşı güçlü olacak, gücünü vatandaşa göstermek için değil. Devlet vatandaşına vicdanını gösterir, ahlakını gösterir, erdemini gösterir, şefkatini gösterir. Vatandaşına asla zulmetmez. Devlet yönetimi yalancı pehlivan yapmaya gelmiyor. Dünyaya meydan okuyacaksın. Ekonomi güçlü ve istikrarlı olacak. Vatandaşın geliri bol, geleceği imanda olacaktır. Bir iki başarı örneği gösterip çoğaltıp, haykırarak dünyada güçlü devlet olmak mümkün değil. Dünya artık başka bir dünya. Milleti devletiyle bütünleştirmeden güçlü bir devlet olmak mümkün değildir. Yörük Mehmet’in memleketi Turgutlu, kimin sahte pehlivan kimin gerçek pehlivan olduğunu çok iyi anlar. Değil mi? Artık bu sürecin sonuna yaklaşıyoruz. 14 Mayıs’ta bu milletin krizlerini, afetlerini, bütün dertlerini bastırmaya geliyoruz. Hızla devleti kurtarmaya geliyoruz. Devletimizi kurumları, kuralları ve kanunları güçlü bir devlet haline getireceğiz. Devletimiz hesap verebilir bir devlet olacaktır. Devlet yönetiminin her sürecini denetlenebilir hale getireceğiz. Kamu yönetimini gösterişten ve gösterişten uzak tutacağız. Meclisi eski gücüne ve prestijine kavuşturacağız. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni eski gücüne kavuşturacağız. Kimseyi aç, açıkta bırakmayacağız. Fırsatlarda eşit, fırsatlarda adil bir toplum olacağız. Kimsenin hayat pahalılığının altında ezilmesine izin vermeyeceğiz. Yıllarca bu ülke için emek vermiş emeklilere özel hizmetler sunacağız. Başkanımız ne dedi? Önümüzdeki Kurban Bayramı’nda emekliye 15 bin lira vereceğiz. Konut ve kira fiyatlarını normalleştireceğiz. Öğrencilerin barınma ve burs sorunlarını çözeceğiz.
“BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”
İnsanlar hayatta kalmak zorunda. ve bunun için çok çalışmalıyız. Halkımızın tüm ihtiyaçlarını en hızlı şekilde karşılamamız gerekiyor. Bahsettiğim sorunların hepsi bunlar. Tüm sıkıntılarınızda yanınızda olacağız. Kira konusunu hiçbir aşamada gündemimize taşımayan, milletini düşünen bir yönetim olarak iktidara geliyoruz. 14 Mayıs’tan sonra bu anlayışla Akhisar’ı ve Manisa’nın tüm ilçelerini kalkındırmaya geliyoruz. Yeni hükümetimizle, 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile inşallah Türkiye’nin her köşesine geliyoruz, temelleri atmaya, ülkede tarım ve sanayinin temellerini atmaya, işsizliği ortadan kaldırmaya geliyoruz. Bu ülkede herkes mutlu olacak. Bu ülkede herkes huzur içinde olacak. Bu ülkede herkes dayanıklı binalarda ve şehirlerde huzur içinde yaşayacak. Millet İttifakı’nın iş yapmak ve analiz üretmekten başka bir amacı yoktur. Bu ülkede hak, hukuk ve adaletin hakim olmasını istiyoruz. Bu kadar. ‘Birlikte kazanacağız’ diyoruz; aynı anda birlikte hüküm süreceğiz. Ulusun hükümeti, ulusun en nitelikli ekiplerinden oluşacaktır. Can dostum Özgür Er Önder ile yan yana durduğumuzda o gördüğünüz fotoğrafı büyüteceğiz. Gücü halkla paylaşacağız. Herkes bu ülkenin sahibi olduğunu hissedecek. 14 Mayıs’ı şöyle anlatıyoruz: Bir kişi evine dönecek, 86 milyon huzur ve refaha kavuşacak. Bu kadar. Milletin vicdanını bu parti değil, bu parti kazanacak. Sevgili Akhisarlılar size bir şey daha söyleyeyim mi? Vallahi her şey çok güzel olacak.
ÖZEL: “ARTIK HER BİR SORUNU ÇÖZMEK İÇİN BURADAYIZ”
CHP Küme Başkan Yardımcısı Özgür Özel, iki ilçede yaptığı konuşmalarda şunları söyledi:
“Biz sizler bu meydanda çok buluştuk, çok konuştuk. Bu meydanda sizin dertlerinizi, dertlerinizi birçok dile taşıdık. Şimdi yüklerden bahsetmemek, zeytincinin talebini haykırmamak, ama köylü meselesini, esnaf meselesini, emekli meselesini konuşmak değil, şimdi hepsini tek tek konuşmak için varız, bunları birer birer çözmek için varız, çözmek için varız. Cumhurbaşkanları, Millet İttifakı partilerinin değerli genel başkanları sorunları çözmeye çalışacaklar. Onun için buraya geldik. Bu sorunları kim çözecek? Elbette milletvekillerimiz olacak. Beş ittifak ortağımızın genel başkanları, başkan yardımcıları ve iki çocuğumuz sağda Mansur Yavaş, solda Ekrem İmamoğlu olacak.Pazartesi günü Manisa’da Cumhuriyet Meydanı’nda hem Ekrem Önder hem de Mansur Önder ile kucaklaşmaya gidiyoruz.Hepimiz o kucaklaşmanın içindeyiz. Hepinizsiniz. Ve Partimizin Genel Başkanı. , 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu var, şimdi sizden ricam Ekrem İmamoğlu’nu Başkan Yardımcısı olarak, Mansur Yavaş’ı Başkan Yardımcısı olarak, Meral Akşener’i Başkan Yardımcısı olarak, liderler olarak takviye etmenizi rica ediyorum. İttifak partilerimizin tamamına Başkan Yardımcısı, Kemal Kılıçdaroğlu ise Başkan olarak katıldı. . Onları sana, seni de Allah’a emanet ediyorum.”
haberkaraburun.xyz